Genç bir hükümdar kendisini çok güçlü görüp büyük işlere kalkışmış ve ülkesinin dağılmasına yol açmıştı.
Önce umutsuzluğa kapıldı, sonra kendine güveni tekrar yerine geldi. Büyük bir komşu ülkenin hükümdarı ile akrabaydı. Aklına bu akrabasına gidip ondan toprak istemek geldi. Böylece yine kendisine bir ülke kurabilirdi.
Bir avuç adamıyla birlikte yola çıktı. Zor koşullarda dağ bayır aşarak komşu ülke hükümdarının sarayına ulaştılar.
Bu hükümdar yaşını başını almış, görmüş geçirmiş ve halkı tarafından sevilen bir kişiydi. Genç hükümdarı kabul etti. Dinledi. Düşündü. Sonra da şöyle dedi:
"Falanca bölgede bir çiftlik var. Adamlarınla birlikte oraya git, sana yüz koyun göndereceğim. Senin sorumluluğun bu olacak..."
Genç hükümdar bu öneriden hiç hoşlanmadı, ama başka herhangi bir seçeneği yoktu. Adamlarıyla birlikte hükümdarın gönderdiği çiftliğe gitti, yerleşti. Sonra koyunlar geldi. Onlarla uğraşmaya başladılar. Ama sık sık bir hastalık baş gösteriyor, birkaç koyun ölüyordu.
Bir yılın sonunda yüz koyunun tamamı telef olmuştu ve genç hükümdar yine başkentin yolunu tutmuştu.
Yaşlı hükümdar onu dinledi ve "Çiftliğe dön, sana yüz koyun daha göndereceğim" dedi.
Genç hükümdar bu işten yine hiç hoşlanmamıştı ama söyleneni yaptı. Koyunlar geldi ve yine aynı olaylar yaşandı. Bu kez iki yıl geçmiş ve canlı bir tek koyun kalmamıştı.
Genç hükümdar yine yaşlı hükümdarın karşısına çıktı ve aynı şeyleri anlattı.
Yaşlı hükümdar yine çiftliğe dön dedi ve bu kez elli koyun göndereceğini söyledi. Elli koyun geldi. Genç hükümdarla adamları bu koyunlara bakmaya başladılar.
Bir yıl sonra yaşlı hükümdar genç hükümdarı gönderdiği çiftliğe geldi. Koyunların sayısı iki katına çıkmıştı, besili besili ortalıkta dolaşıyorlardı.
Yaşlı hükümdar bu kez "sana elli koyun daha göndereceğim" dedi. Bu elli koyun da geldi. Çiftlikte hayat aynı şekilde devam edip gitti.
Yaşlı hükümdar bir yıl sonra tekrar geldiğinde karşısında o güne kadar gördüğü en büyük ve güzel koyun çiftliğini buldu.
Genç hükümdarı karşısına aldı ve "tamamdır" dedi, "ülkemin sınırındaki şu eyaletin yönetimi artık senindir..."
Genç hükümdar bunu hiç beklemiyordu. Şaşırdı, "ama neden" dedi, "neden bunca yıl sonra bu isteğimi yerine getirdiniz?"
"Ben halkımı severim" dedi yaşlı hükümdar, "senin halkının başına gelenlerin ve ilk iki yüz koyunun başına gelenlerin onların da başına gelmesini istemedim..."
GÜZEL SÖZLER
“Her çoban sürüsünden, her insan da, emri altındaki insanlardan sorulur(hesaba çekilir).” / Hz.Muhammed
“Yeryüzünün harap olması şu iki şeydendir: 1. İdarecinin acizliği, 2. İdarecinin zulmü / Nuşirevan
“Arının ağzına bal, kuyruğuna iğne verilmiştir; neye talipsen onu alırsın’ derler.” / Sinan Yaman
“Vucut, ağırlık çalışırken değil, dinlenirken, zihin, okurken değil, düşünürken, ruh da, ibadette değil, yaşamın içinde gelişir.” / Sinan Yaman