Herkesin çok saygı duyduğu bir bilge kişinin evi sürekli olarak ziyaretçilerle dolardı. Her ziyaretçi bir derdini dile getirir, çare sorar, kimileri de akıllarına takılan sorulara cevap arardı.
Bir gün genç bir adam, sıra kendisine geldiğinde sordu:
"Sayın hocam, iyi bir hayat nedir, nasıl olmalıdır?"
Bilge biraz düşündü, sonra:
"Seninki önemli bir soru, en son ziyaretçi gittikten sonra tekrar yanıma gel" dedi.
Genç adam ayağa kalkarken ekledi; "Bu arada istersen evimi dolaşabilirsin; güzel halılarım, resimlerim, değerli kitaplarım vardır..."
Genç adam heyecanla kalkarken bilge yine seslendi onu yanına çağırdı. Önündeki bardağa ağzına kadar su doldurdu, genç adama verdi, "Bunu da hep elinde taşı ama bir damla bile dökme" dedi.
Bütün ziyaretçiler gittikten sonra genç adam bilgenin yanına geri geldi, beklemeye başladı.
Bilge sordu:
"Nasıl beğendin mi halılarımı, resimlerimi, kitaplarımı?"
"Ben hiçbir şey göremedim ki efendim" dedi genç adam, "bu bardaktan bir damla su dökülmesin diye dikkat etmekten hiçbirine doğru dürüst bakamadım".
"Pekâlâ" dedi bilge, "Haydi şimdi git, hepsine doğru dürüst bak, incele ama bardağı da eline al..."
Genç adam gitti, bir saat sonra geri geldi. "Evet?" dedi bilge. "Müthiş" diye cevap verdi genç adam, "resimlerinize ve kitaplarınıza hayran kaldım."
"Peki ya su?" diye sordu bilge.
Genç adam elindeki bardağa baktı ve "Eyvah neredeyse yarısı dökülmüş" dedi.
"İşte" dedi bilge "Bana hayatın anlamını sormuştun, iyi bir hayat nasıl olmalı, diye sormuştun..."
"Anlamadım" dedi genç adam.
"Hem bardağı sıkı sıkı tutacaksın, tek bir damlasının bile dökülmemesi için titizlik göstereceksin, hem de her şeyi göreceksin, bütün güzelliklerin tadına varacaksın..."
Genç adam bardağı oradaki bir sehpanın üzerine bıraktı ve bilgenin yanından sessizce ayrıldı.
GÜZEL SÖZLER
Hayat hareket, hareketsizlik ölümdür. / Lewis Morris