Mevlâna anlatıyor: Padişahın sarayındaki Türk ressamlar ile Çinli ressamlar arasında bir gerilim yaşanıyordu.
Çinli ressamlar "en iyisi biziz" diyorlardı. Türk ressamlar da "biz Çinli ressamlardan daha iyiyiz" diyorlardı.
Çinli ressamlar "yarışalım" diye bir fikir ortaya attılar. Bu fikir padişahın da hoşuna gitti, Türk ve Çinli ressamların yarışmalarını istedi.
Yarışma fikri karşı taraftan geldiği için Türk ressamlar önce çekindiler, fakat padişah buyurunca itiraz edemediler.
Çinliler "Padişahım" dediler, "Bize bir oda verin, biz orada hünerlerimizi gösterelim. Türklere de bir oda verin, onlar da hünerlerini orada göstersinler..."
Büyük bir salon bulundu, tam ortasından bir perde gerildi. Perdenin bir yanı Çinli, diğer yanı Türk ressamlara verildi.
Çinliler padişahtan yüz çeşit boya istediler. Türk ressamlar ise pas giderici sıvılar ve cila maddeleri istediler.
İki taraf da perdeyle ayrılmış büyük salonun kendilerine ait bölümünde çalışmaya başladılar.
Bir süre sonra Çinlilerin boyaları bitti, biraz daha boya istediler. Türkler ise yine sadece biraz daha cila istediler.
Padişah gibi herkes de Türklerin ne yaptığını merak ediyordu.
Sonunda padişahın verdiği süre doldu. Padişah ve maiyeti önce Çinlilerin tarafına gittiler. Duvarlar inanılmaz güzellikte doğa görüntüleriyle doluydu. Salonun bu tarafında cıvıl cıvıl bir dünya yaşamaktaydı.
Padişah ve beraberindekiler Türk ressamların bölümüne geçerken tam perdenin dibinde, Türk ressamların başındaki kişi "Bir saniye efendim" dedi ve salonu ikiye bölen perdeyi indirdi.
Türk ressamlar duvarları öyle cilalamış öyle parlatmıştı ki, Çinlilerin yaptığı resim aynen bu taraftaki duvarlara yansıyıvermişti. Hatta duvar cilalı olduğu için renkler daha da parlamış, Çinlilerin çizdiği dünya daha da güzelleşmişti.
Yarışı kimin kazandığını söyleyecek olan padişahtı.
Padişah biraz düşündü ve konuştu:
"Bu yarışmanın galibi Türk ressamlardır. Onların yaptığı Çinlilerin emeğinin üstüne yatmak değildir; o emeğin ürününü biraz daha akıl, biraz daha güzellik ekleyerek bir duvara daha yansıttılar. Çinlilerin emeği de bu sayede büyüdü, daha büyük değer kazandı..."
GÜZEL SÖZLER
“Aklınla yaşa, Aklından başka şey beğenme. Varsa iyi bir arkadaşın kötüye yönelme. Hoş geçin herkesle, beğensin herkes seni. Sen kendini bil ama kendini sakın beğenme.” Ömer HAYYAM
“Mutluluğun sırrı insanların yalnız sevdiği şeyi yapmasında değil, yapmaya zorunlu olduğu şeyi sevmesindedir.” / Kemal URAL
“Faydalıyı yetiştirmek gerekir; Dikenler ekilmeden ürerler.” / Kemal URAL
“Yaptığınız işin en iyisini, bir de zamanında yapın. O vakit dağ başında olsanız bile, insanlar sizi arayıp bulur” / T. Moore